Yüzlerinden yalanci maskeleri siyirmak, azametli gösterisler altinda gizlenen cirkinlikleri, hiclikleri meydana cikarmak Calikusunun en büyük eglencesiydi.
Calikusu Feridenin genc kiz ruhundaki tatli muammanin, bitmez tükenmez nesesinin ve türlü zorluklara güler yüzle gögüs germesindeki kararliligin ruhlara temas eden hikayesi, aska ve kadin-erkek iliskilerine dair klasik anlatiya güclü bir itiraz niteligi tasiyor. Resat Nuri Güntekinin bir asir önce kaleme aldigi fakat bugün dahi degerinden hicbir sey kaybetmemis olan eseri, üslubundaki yalinlik ile kuvvetin yani sira toplumu ve Anadolu insanini tasvir etmekteki maharetiyle kusaktan kusaga aktarilan bir edebi lezzet sunuyor. Feridenin sahsinda sevginin türlü zorluklari asabilecek bir güc barindirdigina sahitlik ederken, Anadoludaki geri kalmisliga, bürokratik yapinin kusurlarina ve tasradaki kapali yasam tarzina da canli bir bakis atmak mümkün oluyor.
Yakup Kadri Karaosmanoglunun ifadesiyle Güntekin, Calikusunda Türk edebiyatinin ilk ideal kahramanini yaratmis ve ilk karakter romanimizi ortaya cikarmistir. Karaosmanoglu buradan hareketle Resat Nurinin ilk idealist yazarimiz oldugunu da ifade etmistir.
Henüz hayattayken Türk yazininin büyük ustalari arasina adini yazdiran Resat Nuri Güntekinin en ünlü romani Calikusu, edebiyatimizin ölümsüz eserleri arasinda müstesna bir yere sahip.